Geçmiş dönemde sezaryen ile doğum yapan kadınların yeniden hamile kalması doğum şekliyle ilgili yeni soru işaretlerini beraberinde getirir.
Korkulanın ya da sanılanın aksine sezaryen sonrası uygun şartlar oluştuğunda bir sonraki gebelikte vajinal doğum yapılabilir. Sezaryen sonrası vajinal doğum (SSVD), öncesinde sezaryen ile doğum yapan birçok kadın için uygun bir alternatif olarak değerlendirilir. Ancak bu doğum şekli, kadınların istekli olması ve yalnızca detaylı kontrolleri gerçekleştiren kadın doğum uzmanlarının onaylaması ile mümkündür.
Kimler SSVD İçin Uygun Aday Değildir?
Hangi doğum yöntemi tercih edilirse edilsin öncelik her zaman annenin ve bebeğin sağlığı ile güvenliğinin sağlanmasıdır. Bu nedenle SSVD kararı verilirken tüm tetkiklerin yapılmış olması gerekir. Çünkü SSVD, her kadın için yeterince güvenli bir doğum yöntemi değildir.
- Vücut kitle indeksi 30 ve üzerinde olan fazla kilolu kadınlar,
- Hamilelik döneminde yüksek tansiyon sorunu yaşayanlar,
- 35 yaşın üzerindekiler,
- Sezaryen doğum üzerinden en az 18 ay geçmemiş olanlar,
- Pelvik genişliği yeterli olmayan ya da iri bebek bekleyenler,
- Rahim şeklinde anomali olanlar, rahminde yırtık (ruptür) oluşanlar,
- Sezaryen sırasında rahimde yapılan kesisi dik olanlar ve
- Sezaryen sonrası normal doğum istemeyen anne adayları için SSVD yapılması doğru bir tercih olmaz.
Sezaryen Sonrası Vajinal Doğuma Öncesi Sezaryen Kesisinin Etkisi
SSVD kararı verilirken dikkate alınması gereken en kritik detaylardan biri önceki sezaryen doğumda rahimde yapılan kesinin yatay ya da dikey olmasıdır. Rahim kesisi dikey olduğu takdirde sezaryen sonrası vajinal doğum yapılmaz. Aksi halde kesi yırtılabilir ve bu durum hem anne hem bebeğin sağlığı için risk teşkil edebilir.
Sezaryen Sonrası Normal Doğumun Avantajları
Sezaryen sonrası normal doğuma uygun olan tüm şartlara sahip kadınlar, vajinal yoldan doğum yapabilirler. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının onaylaması ve gebelik takibi süreci boyunca anne adayının psikolojik olarak da doğuma hazırlanması ile SSVD başarılı bir şekilde gerçekleşebilir. Doğumun ameliyat yapılmadan gerçekleşmesi sonucu; SSVD sırasında daha az kan kaybedilir, enfeksiyon oluşma riski azalır, iç organ yaralanmaları oluşma ihtimali düşer ve doğum sonrası hastanede kalış süresi azalırken anne daha kısa sürede iyileşebilir.
KADOMER olarak çocuk sahibi olmak isteyen tüm anne adaylarımızın beklentilerini, genel sağlık durumlarını ve geçmiş doğum deneyimlerinde karşılaştıkları riskleri analiz ediyoruz. Anne adayımızın sezaryen sonrası vajinal doğum için istekli olması durumunda gebelik takibi süreçlerimizle hem anne adayımızın hem de bebeğinin sağlığını yakından kontrol ediyoruz. Tüm değişkenleri değerlendirerek ve riskleri hesaplayarak hem anne hem yenidoğan için yoğun bakım şartlarının, kan transfüzyonu imkanının sağlandığı, devamlı takip halinde olan bir ekibin hazır bulunduğu tam teşekküllü bir ortamda sağlıklı bir doğum gerçekleşmesi için çalışıyoruz.